2017 yılının son çeyreğindeki yüzde 7.3’lük ve yılın genelindeki 7.4’lük büyümeyi değerlendiren sanayi odası"> ankara sanayi odası Başkanı Nurettin Özdebir, “Bu başarının arkasında yatan iki temel güç bulunmaktadır: inanç ve yenilikçilik. İnanç; çünkü Türkiye’ye inanan bir sanayici, özel sektör var. Yenilikçilik; çünkü dümende statükoyu kıran, yenilikçi bir ekonomi yönetimi söz konusu. Bunun en güzel örneği kemer sıkmak yerine ekonomiyi büyütmek için Kredi Garanti Fonu’nun devreye sokulması ve piyasanın canlandırılması olmuştur” şeklinde konuştu.
Özdebir, KGF’nin canlandırılmasının ekonomi yönetiminde yenilikçi bakış açısının ne derece önemli olduğunu bize gösterdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayi üretiminin son çeyrekte yüzde 8.8’lik büyüme performansı yakaladı. Öncü gösterge olan sanayi üretim endeksi değerleri bize bu performansı önceden haber vermişti. Nitekim son çeyrekte sanayi üretim endeksi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.5 artış göstermiştir ki bu oran son 6 yılın en büyük artış oranıdır. Yılın tamamındaki sanayi üretim artışı yüzde 9,2 oldu. Bu oran küresel krizden sonraki dönemde baz etkisi ile ortaya çıkan çift haneli artış oranını bir kenara koyduğumuzda son dönemin en yüksek oranıdır. Açıklanan büyüme rakamları ile de gördük ki 2017 senesi, 9.2’lik büyüme performansı sergileyen sanayinin yılı olmuştur.”
DÖRT FARKLI GÖSTERGEDE İYİ GİDİYORUZ
Özdebir, “Türkiye’nin 2017 büyüme başarısından sonra şimdi ihtiyacımız olan bu başarıyı sürdürmektir” hedefini ortaya koyarak şu değerlendirmeleri yaptı: “Geride bırakmakta olduğumuz ilk 3 ayda Türkiye sanayisi olarak bu başarıyı devam ettirdiğimizi görüyoruz. Kapasite kullanım oranı, sanayi üretim endeksi, ciro endeksi ve reel kesim güven endeksi olmak üzere dört farklı gösterge, bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin imalatının, geçen yıla kıyasla iyi bir performans ortaya koyduğunu bize söylemektedir. 2017 yılında G-20 ortalamasının 3.8, Çin'in yüzde 6.8, Hindistan'ın yüzde 6,4 büyüdüğü bir yılda Türkiye’nin yüzde 7.4 ile önemli bir başarıya imza attı. Bu oran ile OECD ülkeleri içinde İrlanda’dan sonra ikinci büyüme oranına ulaştı.”
Özdebir, KGF’nin canlandırılmasının ekonomi yönetiminde yenilikçi bakış açısının ne derece önemli olduğunu bize gösterdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayi üretiminin son çeyrekte yüzde 8.8’lik büyüme performansı yakaladı. Öncü gösterge olan sanayi üretim endeksi değerleri bize bu performansı önceden haber vermişti. Nitekim son çeyrekte sanayi üretim endeksi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.5 artış göstermiştir ki bu oran son 6 yılın en büyük artış oranıdır. Yılın tamamındaki sanayi üretim artışı yüzde 9,2 oldu. Bu oran küresel krizden sonraki dönemde baz etkisi ile ortaya çıkan çift haneli artış oranını bir kenara koyduğumuzda son dönemin en yüksek oranıdır. Açıklanan büyüme rakamları ile de gördük ki 2017 senesi, 9.2’lik büyüme performansı sergileyen sanayinin yılı olmuştur.”
DÖRT FARKLI GÖSTERGEDE İYİ GİDİYORUZ
Özdebir, “Türkiye’nin 2017 büyüme başarısından sonra şimdi ihtiyacımız olan bu başarıyı sürdürmektir” hedefini ortaya koyarak şu değerlendirmeleri yaptı: “Geride bırakmakta olduğumuz ilk 3 ayda Türkiye sanayisi olarak bu başarıyı devam ettirdiğimizi görüyoruz. Kapasite kullanım oranı, sanayi üretim endeksi, ciro endeksi ve reel kesim güven endeksi olmak üzere dört farklı gösterge, bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin imalatının, geçen yıla kıyasla iyi bir performans ortaya koyduğunu bize söylemektedir. 2017 yılında G-20 ortalamasının 3.8, Çin'in yüzde 6.8, Hindistan'ın yüzde 6,4 büyüdüğü bir yılda Türkiye’nin yüzde 7.4 ile önemli bir başarıya imza attı. Bu oran ile OECD ülkeleri içinde İrlanda’dan sonra ikinci büyüme oranına ulaştı.”