Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde geçirdiği önemli değişim evresinde ekonomi üzerinden baskı oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Baran, ekonomik ve siyasi istikrarın sadece bir kesimin değil bütün toplumun meselesi olduğunu ve herkesin bu sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini kaydetti
Türk milletinin hiçbir dönemde diz çökmediğini hatırlatan Baran, şunları söyledi:
"Biz bundan bir buçuk yıl önce 'Ekonomik cephede teyakkuz halindeyiz' diyerek Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği seferberliğe katıldığımızı ifade etmiş ve "Türkiye'nin istiklaline, istikbaline kastedenlere karşı en büyük gücümüz en büyük sermayemiz birlik ve beraberliğimizdir. En büyük umudumuz daha güçlü ve daha müreffeh bir Türkiye'dir. Bunun yegane yolu da bir ve beraber olarak el ele vererek çalışmaktır' demiştik. Hala sözümüzdeyiz. Asimetrik bir savaş yaşıyoruz. Bu günler de elbette geçecek. Millet olarak dış müdahalelere daha önce nasıl kanımızla canımızla karşı durduysak, bağımsızlığımızdan ödün vermediysek, ekonomik taarruza karşı da daha çok çalışarak ve üreterek karşı duracağız. Türkiye ekonomisinin kronik sorunları belli. Temelde ekonomimiz sağlam. Kur artışının siyasi hesaplar sonucunda gerçekleştiği aşikârdır. Bireysel menfaati ülke menfaatinin üstünde görmek ve öyle hareket etmek değil, aksine eli değil gövdeyi taşın altına koyacak kararlılıkta olmak gerekiyor. Bilmemiz gereken en temel konu bu ülkenin hepimizin olduğudur."
Türk milletinin hiçbir dönemde diz çökmediğini hatırlatan Baran, şunları söyledi:
"Biz bundan bir buçuk yıl önce 'Ekonomik cephede teyakkuz halindeyiz' diyerek Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği seferberliğe katıldığımızı ifade etmiş ve "Türkiye'nin istiklaline, istikbaline kastedenlere karşı en büyük gücümüz en büyük sermayemiz birlik ve beraberliğimizdir. En büyük umudumuz daha güçlü ve daha müreffeh bir Türkiye'dir. Bunun yegane yolu da bir ve beraber olarak el ele vererek çalışmaktır' demiştik. Hala sözümüzdeyiz. Asimetrik bir savaş yaşıyoruz. Bu günler de elbette geçecek. Millet olarak dış müdahalelere daha önce nasıl kanımızla canımızla karşı durduysak, bağımsızlığımızdan ödün vermediysek, ekonomik taarruza karşı da daha çok çalışarak ve üreterek karşı duracağız. Türkiye ekonomisinin kronik sorunları belli. Temelde ekonomimiz sağlam. Kur artışının siyasi hesaplar sonucunda gerçekleştiği aşikârdır. Bireysel menfaati ülke menfaatinin üstünde görmek ve öyle hareket etmek değil, aksine eli değil gövdeyi taşın altına koyacak kararlılıkta olmak gerekiyor. Bilmemiz gereken en temel konu bu ülkenin hepimizin olduğudur."