Sosyal konut projelerinin sabit ve alt gelir gurubuna yönelik barınma ihtiyacını gidermesinde önemli bir katkı sağlayacağını belirten Alkan, ‘halkımızın en temel ihtiyacı olan barınma sorunu sosyal bir krize dönüşmeden önce tedbirlerin alınması ülkemiz açısından sevindirici bir gelişme. Dileğimiz, bu projeden gerçek ihtiyaç sahiplerinin yararlanmasıdır’ dedi
Arzın doğal artışını sağlayacak politikalar geliştirilmeli
Türkiye’de satılık ve kiralık konut kıtlığının yaşanmasına neden olan unsurlar ortadan kaldırılmadan arzı genişletici tedbirlerle gayrimenkul fiyatlarını aşağıya çekmenin yeterli olmayacağını öne süren Özer Alkan ; ‘sıkı para politikasının uygulanmasıyla birlikte gayrimenkul satış oranlarında ve fiyatlarda geri çekilme devam ediyor. Buna karşın konut üretim maliyetlerinde meydana gelen kontrolsüz artış orta ve büyük ölçekli projelerin üretilmesinde çekimserlik yaratıyor. Üretim maliyetlerini düşüren politikalar geliştirilmeli ve arzın doğal artışı sağlanmalı’ yorumunu yaptı
Sosyal konut projelerinin ikinci piyasada ertelenmiş konut talebini artacağını, orta ve üst gelir gurubuna yönelik konut sektörü üzerinde etkisinin olmayacağını öne süren Alkan şunları kaydetti;
‘Tüketiciler paralarını enflasyon karşısında değer kaybetmemesi için birden fazla gayrimenkul aldı. Talep artınca inşaat firmaları ve mülk sahipleri fiyatlarını kontrolsüz bir şekilde artırdı. Konut fiyatları enflasyona nispetle daha fazla arttı. Gayrimenkul fiyatları enflasyonun altında bir artış gösterseydi o zaman fiyatların gerilediğinden söz edebilirdik. Temelde, enflasyon sorunu çözülmeden hiçbir şeyin fiyatı düşmez. Nominal anlamda sıfır konut fiyatlarında bir gerileme beklentisini gerçekçi bulmuyoruz. Ama bu o artış oranı ılımlı bir hale gelecektir. Yüksek enflasyona karşı sermayesini korumak isteyenler bir süre daha gayrimenkul ‘de kalacağını ön görüyoruz. Tüketicilerin paralarını gayrimenkule bir yöneltmesi stok azlığına neden oldu. Gayrimenkul sektöründe denge rakamlarına ulaşmak için inşaat malzemeleri ihracatına ve vatandaşlık karşılığı yabancılara konut satışına son verilmeli’
Arzın doğal artışını sağlayacak politikalar geliştirilmeli
Türkiye’de satılık ve kiralık konut kıtlığının yaşanmasına neden olan unsurlar ortadan kaldırılmadan arzı genişletici tedbirlerle gayrimenkul fiyatlarını aşağıya çekmenin yeterli olmayacağını öne süren Özer Alkan ; ‘sıkı para politikasının uygulanmasıyla birlikte gayrimenkul satış oranlarında ve fiyatlarda geri çekilme devam ediyor. Buna karşın konut üretim maliyetlerinde meydana gelen kontrolsüz artış orta ve büyük ölçekli projelerin üretilmesinde çekimserlik yaratıyor. Üretim maliyetlerini düşüren politikalar geliştirilmeli ve arzın doğal artışı sağlanmalı’ yorumunu yaptı
Sosyal konut projelerinin ikinci piyasada ertelenmiş konut talebini artacağını, orta ve üst gelir gurubuna yönelik konut sektörü üzerinde etkisinin olmayacağını öne süren Alkan şunları kaydetti;
‘Tüketiciler paralarını enflasyon karşısında değer kaybetmemesi için birden fazla gayrimenkul aldı. Talep artınca inşaat firmaları ve mülk sahipleri fiyatlarını kontrolsüz bir şekilde artırdı. Konut fiyatları enflasyona nispetle daha fazla arttı. Gayrimenkul fiyatları enflasyonun altında bir artış gösterseydi o zaman fiyatların gerilediğinden söz edebilirdik. Temelde, enflasyon sorunu çözülmeden hiçbir şeyin fiyatı düşmez. Nominal anlamda sıfır konut fiyatlarında bir gerileme beklentisini gerçekçi bulmuyoruz. Ama bu o artış oranı ılımlı bir hale gelecektir. Yüksek enflasyona karşı sermayesini korumak isteyenler bir süre daha gayrimenkul ‘de kalacağını ön görüyoruz. Tüketicilerin paralarını gayrimenkule bir yöneltmesi stok azlığına neden oldu. Gayrimenkul sektöründe denge rakamlarına ulaşmak için inşaat malzemeleri ihracatına ve vatandaşlık karşılığı yabancılara konut satışına son verilmeli’