Kıbrıs'da bitmeyen konut projeleri artabilir

Kıbrıs’ta inşaat sektöründeki kriz ekonomiyi batağa doğru sürüklerken, 2026-2027 yılında bitirilme vaadiyle parasının bir bölümü alınan konutların inşaatına dahi henüz başlanmaması büyük risk barındırıyor.

Konutlar satılıdı ama nasıl bitecek

Star Kıbrıs’ta yer alan habere göre gündemden düşmeyen inşaat sektöründe satışlar da fiyatlar da düştü. Önümüzdeki günlerde bu krizin daha da derinleşmesi bekleniyor. Şu anda görünmeyen fakat önümüzdeki günlerde patlak verecek önemli bir sıkıntı daha var. 2024 yılı bitiyor. Fakat daha başlamayan bazı projeler satıldı. İskele’de büyük bir inşaat şirketi 2026 yılında teslim etmek üzere çok sayıda konut sattı. Bu konutların  parasının bir kısmını aldı. Fakat inşaatlara daha başlamadı bile…

Şu andaki ortam o konutları sattığı dönemdeki ortam değil. Maliyetler arttı. Buna karşılık satış fiyatları da düştü. Bankalardan borçlanarak projeleri bitirmek de çare değil. Bitirse kime satacak, alıcı yok. 2026-2027 yılında teslim etme sözü verdiği ve parasının bir kısmını aldığı konutları nasıl başlatacak? Söz konusu bu konutların toplam sayıları bir iki bin ile değil, en az 15-20 bin ile ifade ediliyor.

Şu anda ülke genelinde 70-80 bin konut inşa edilirken, talep 15-20 bin civarındaysa bu arz talep dengesizliği nasıl giderilecek? Pek çok şirket bu sıkıntılar nedeniyle önümüzdeki günlerde batma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Dev firmalar mahkemeye düşebilir. Ne yazık ki 2008 yılındakii krizin çok daha ötesinde bir kriz bizi bekliyor. En az 20 bin konutun yarım kalma tehlikesi var.

Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur da yaptığı açıklamada emlak piyasasıyla ilgili önemli detaylara değinmişti. Asgari ücretin 2020 yılından bu yana büyük bir artış göstermesi, dövizle ifade edilen kiralarla kıyaslandığı zaman kiracıların lehine kiralayanın aleyhine bir durum yarattığını belirten Hasan Sungur, özellikle otellerin yoğun olduğu yerlerde döviz cinsinden yüksek kira ödemeleri yapılabildiğini bunun da yerel kiracıların zor durumda kalmasına sebep olduğunu söylemişti.